Bir günlük macera: Marsilya -Eylül 2011
Kaderin alakasizca bulusturdugu 5 kisi. Bir yanlış anlaşılma sonucunda nerdeyse sadece bir günlüğüne gelinen bir tatil. Rahat koltuklar ve güleryüzlü ama biraz konuskan hosteslerin olduğu bir gece uçuşu. Gecekondu mahallesini andiran, özensiz ve metro istasyonu vari basit bir havaalani. Transfer aracı ile merkez istasyona gidiş ve taksi icin dışarı çıkmamız ile birlikte hayatin gerçekleri ile tanışmaca: iğrenç bir sidik kokusu?!, uzun bir taksi kuyruğu ve etratfa ne taksi ne de harita yok, fareler cirit atıyor. Saat ise sabahın 4’ü. Tam bir korku filmi başlangıcı yaptık Marsilya’da. Oysa surpriz bir şekilde Pegasus’tan hediye olarak kazanmıştım bu seyahati. Kanal Türk’te “Aş Kendini” adlı en sevdiğim Türk seyahat programını sunan Aydan’la olacaktık. Neyse ki, başladığı gibi kabus geçmedi. Bu aksilikleri umursamayıp iphone google maps ile, bar çıkışı yemek yiyen göçmenlerin arasından yürüye yürüye bulduk yolumuzu. Otelimiz ara sokakta St Louis adli mini...