Düğünümüz var a dostlar! - Tel Aviv, Nisan 2016
Aylar öncesinden
belli olan düğün öyle bi tarihe geldi ki, tam 4 yurtdışı seyahatinin ortasında!
Nitekim akşam uçaktan indim, eve gidip bavul yapıp uyumadan havaalanına gittim,
o derece. Yoğunluktan (hiç huyum değildir) konaklama bile ayarlayamadım. Ama süt
annem sağolsun (valla süt annem:) Batyam'da onların evinde kaldım.
İlk gün biraz
uyuduktan sonra sahilde Gorilla adlı yerde kahvaltı, biraz yürüyüş ve eve gidip
düğüne hazırlanmaca. Kuaföre gitmeye vakit kalmayınca ve salak gibi makyaj
malzemelerini de unutunca gene Ester Abla imdadıma yetişti, saçımı ve makyajımı
kuaförden iyi yaptı :) Düğüne gittiğimizde, Istanbul'dan yaklaşık 10 kişi
gelmiştik, ordaki akrabalarla çocukluğumuzdaki gibi hep birlikte olmak o kadar
mutlu hissettirdi ki. Arada görüşüyoruz
ama aynı anda bu
kadar kalabalık olamıyoruz. Bi ara resmen düğünü
bıraktık, dışarda hep birlikte kaynatmaya başladık, bıraktığımız
yerden hiç
ayrılmamış
gibi. Neyse bu
kadar duygusallık yeter :)
Ertesi sabah gene
Baytam'da Aroma adlı cafede bu sefer dayımla buluştuk.
Ordan annemlerle Hesela
adlı bi plaja tünedik. Akşam bu sefer dayımın kızı Suzi aldı beni,
Arba Al Arba adlı
alanda Francesca adlı mekanda pizza yiyip, La mer de denize nazır
kum üzerinde
oturduk.
Gece bitmedi, Yusuf'la bulusup eski tren istasyonuna yakın
Nevet Zadek'te
Suzanna'da bişiler içtik.
Cuma sabahı, yeni
evliler de dahil 15 kişi filan Tel Aviv'de Banana Beach'te
Rumours cafe'de kahvaltı yaptık. Yemen Yahudilerinin yemeği olan Jahnum adlı
kızartma börek gibi ağır mı ağır
yemekten ilk defa
tattım. Kahvaltı kesmedi bizi, insanlar otururken Yusufla otobüse atlayıp, Tel
Aviv'in Abdi İpekçi Caddesi sayılabilecek Rotshield Bulvarinda Max Brenner'de
çikolatalı pizza yedim (yuh dediğinizi duyar gibiyim ama noolur internetten
buna bi bakın). Akşam Ester Ablalarda, süt kardeşlerim ve aileleriyle yemek
yedik.
Cumartesi sabah ne
yaptık, tabii ki maaile kahvaltı edildi. Ordan ben masterdan arkadaşım Avishay
ve kız arkadaşı ile biraz Topağacı havası olan Milano
Square'de, Zorik Cafe'de kahve içtik, ordan Park Hayakol adlı bi parkta
yürüdük, Vaniglia isimli bi yerde dondurma yedik ve ben o
noktada yuvarlanarak eve döndüm :)
Son akşamımızda gene
Nevet Zadek'te ailenin diğer organları buluştuk, etraftaki mağazalardan
hafiften alışveriş yapıp, Emil'inonun yerdeki toprakları yememesine uğraştık.
Sabah erken uçağımızla evimize döndük. Düğün
için gittigimiz ama
keyifli aile yemekleri ile geçen bu seyahat, damağımda
'eski bayram
sofraları' tadı bıraktı.
Comments
Post a Comment