Sakin, basit ve bozulmamış Selimiye - Haziran 2017
2017 yazındaki aile tatilimiz için seçimimiz uzun
zamandır annemin de gitmek istediği Selimiye oldu. Ben öncesinde Fethiye’de
kızlarla kısa bir kaçamak yaptım ve 3 saatlik kara yolculuğu sonrası
Selimiye'ye vardım.
Selimiye’de koyun ucunda Devasu adlı bir pansiyonda
kalıyoruz. Bu otel şansa, iki sene önce kaldığımız Selimiye Mavisi’nin yanında
çıktı. Rezervasyon karışıklığı ve mini bir kalp krizi sonrası odalara geçiş.
Otel 2-3 setten oluşuyor , en üstte odalar, bi alt sette 1-2 oda daha - mutfak
- yemek yenilen alan ve alt sette denize sıfır, yanyana şezlongların olduğu
alan. Sessiz sakin, keyifli.
Odada işimiz bitince hemen denize indik, 1-2 saat
geçirdikten sonra duş, hazırlık vb yürüyerek köy meydanın olduğu sokağa indik.
Ordan da sahile indik, sağlı sollu restaurant cafeler, Yunan adası kıvamında.
Nedense sahili gecen sefer görmemiştik, yeni birşey görmenin heyecanı ve
mutluluğu sardı beni.
Ben geçen sefer basitliğinden ve halen bozulmamış olmasından dolayı Selimiye’yi sevmiştim, bu sefer de beni yanıltmadı. Aracımız olmadığı için otelimiz biraz lojistik olarak bizi zorladı ama düz ayak konaklama istenirse Kıyı Otel ya da şehir merkezinde Taş Evler ya da Tamara Beach konuk evi gözüme çarpanlar oldu.
Kısa bir turdan sonra, çok methedilen Badem mantıya
gittik; mantı, feraye, çiğ börek üçlemesini takiben yolun devamındaki Piano
adlı bir jazz barın önünde biraz oyalandık, keza güzel sesli bir bayan sahnede
tek başına ve hiç müşteri olmamasına rağmen şarkı söylüyordu. Belirli bir
noktadan sonra balıkçı tekneleri başlayınca geriye doğru dönüp, koyun diğer
ucuna gittik, dondurma molası ve tekrar bir yarım saat yürüyerek odalarımıza
döndük.
Ertesi gün teyzemin restaurantı Serenzo’ nun yaz için
şubesini açtığı Bozburun’daki Sabrina's Haus’a gittik. Bol bol hasret giderdik,
denize girdik, dinlendik, aksam Talip’in şarkılarıyla keyiflendik ve geceyarısı
Selimiye’ye döndük.
Ertesi gün otelde takıldık, yan taraftaki Selimiye
Mavisi’ne gidip öğlen yemeği yedik. Akşam Dalgıç Eskisi adlı sahildeki, biraz
daha salaş görünümlü yerde deniz mahsulleri yiyip, odaya döndük . Ertesi gün
Dünya Küçük deyip evimizin yolunu tuttuk.
Ben geçen sefer basitliğinden ve halen bozulmamış olmasından dolayı Selimiye’yi sevmiştim, bu sefer de beni yanıltmadı. Aracımız olmadığı için otelimiz biraz lojistik olarak bizi zorladı ama düz ayak konaklama istenirse Kıyı Otel ya da şehir merkezinde Taş Evler ya da Tamara Beach konuk evi gözüme çarpanlar oldu.
Daha önce yapıp da bu sefer fırsat bulamadığımız `Mavi
pide` ve `Losta Tatlı salonu` nu da planınıza almanızı tavsiye ederim.
This comment has been removed by the author.
ReplyDeleteBu yazı için teşekkür ederim harika paylaşım yapmışsınız sıkılmadan okudum. Benim tavsiyelerime göz atmak istermisin.
ReplyDeleteHello, you have a great blog. I'm waiting for my blog
Gavsi Sani Sözleri
Tek nefeste Okunan Kitaplar
Karşılıklı Blog destekleri
Cerazza Tumblr : Cerazza