Bavul deyip geçmeyin, Ekim 2010
Sık seyahat eden biri olarak, benim birkaç bavulum var. Tahtakurusu krizi yüzünden çöpe giden, en sık kullandığım ve en küçük boy bavulumdu. Uçağa alabileceğim kadar küçük, kumaştan ve akordeonlu olması sayesinde de istenildiğinde genişleyebilen cinsten. 2-3 günlük seyahatler için ideal. Şimdi onun yerini dolduracak yeni bir tane arayışındayım.
Bir diğeri American Tourist marka - gene samsonite grubunun- ve saks mavisi, hard cover dedikleri cinsten. Ben bu cinsleri cok beğeniyorum, daha güvenli oldugunu düşünüyorum kumaş olanlara göre. Ancak havalimanında gördükleri zulüm yuzunden o kadar çabuk kırılabiliyor ki- keza benimki kırıldı. O zaman da hem görüntüsü hoş olmuyor, hem de ıslanabiliyor vb. Bu bavul da bir büyük boy, 4-5 gunluk seyahatlerde kullanılabiliyor. Ancak genişleme şansı olmadığı için dönüşte cidden zorluk yaşıyorum eşyalarımı sığdırmakta. Alışveriş yapmasam bile, hani giyilen kıyafetler daha çok yer tutar ya, hiçbirşey sığmıyor en sonunda :) Üstelik bu bavulumun çekçeki (neden çekçek derler buna? başka ismi var mı acaba) de kırıldı, ucuna kalın bir kemer gibi birşey bağladım ve ancak onunla hareket ettirebiliyorum. Halimi düşünün, Hint fakiri gibi, hem kırık hem de sapı açılmayan bir bavul ile ortalıkta dolaşıyorum. Adama "tatile gelene kadar bir bavul al" gözüyle bakıyorlar :)
Diğer bavulum, gene kumaş, birçok kompartımanı ve içinde gözleri olan ve 1 hafta - 10 gunluk seyahatlerde kullanılabilecek bir cins (pek o kadar uzun gitmiyorum gerci). Aslında bu benim bile değil ama amcam geri almamakta ısrar ediyor, ben de kullanıyorum - başka amaçlar için :))
Son olarak gene kumaştan yapılmış ve piyasadaki en büyük ebatta bir başka bavulum var. Denedim, kıvrılınca sığıyorum içine :) 1) Elimdeki bavul çok eski oldugundan, 2) zaten aldıkların mevcut olana sığmayacağından 3)Amerika'dan bavul almayanı dövdüklerinden dolayı, bir Amerika seyahatinden almıştım. Delsey marka ve cidden cok uygun bir fiyata gelmişti.
Bu bavul merakı nerden çıktı derseniz: Yukarıda bahsettiğim gibi en sık kullandığımı çöpe atınca yeni bir tane arayışına girdim. Diğer yandan da geçen hafta İzmir'den dönerken obsesliğim tuttu ve kendi bavulumu beklerken diğerlerinin markalarına bakmaya başladım! 10 bavuldan 2si no name, 1 tanesi çeşitli marka (delsey, american tourist vb..) ve geri kalan hepsi Samsonite! -gene reklam almış gibi oldum; özellikle tahta kurusuna ev sahipliği için çöpe atmış oldugum mini bavuldan sonra; yeni, hafif ve 4 tekerlekli bir Samsonite a hayır demezdim ama gene reklam değil- Unutmayın, bavul almak ciddi bi iştir! Çok sık seyahate çıkmıyor olsanız dahi "aman ne de olsa az kullanacağım" deyip geçmeyin. Çekçeki bozuk, kendisi kırık mavi bavulumla çektiğim ızdıraptan biliyorum. Önümde patlayan, tekerleği kırılan, sapı kopan, yırtılan, birçok bavul gördüm; inanın iyi bir bavula yatırım yapmak, yarıyolda kalmanızı ve tatilinizi zehir etmenizi engeller!
Bir diğeri American Tourist marka - gene samsonite grubunun- ve saks mavisi, hard cover dedikleri cinsten. Ben bu cinsleri cok beğeniyorum, daha güvenli oldugunu düşünüyorum kumaş olanlara göre. Ancak havalimanında gördükleri zulüm yuzunden o kadar çabuk kırılabiliyor ki- keza benimki kırıldı. O zaman da hem görüntüsü hoş olmuyor, hem de ıslanabiliyor vb. Bu bavul da bir büyük boy, 4-5 gunluk seyahatlerde kullanılabiliyor. Ancak genişleme şansı olmadığı için dönüşte cidden zorluk yaşıyorum eşyalarımı sığdırmakta. Alışveriş yapmasam bile, hani giyilen kıyafetler daha çok yer tutar ya, hiçbirşey sığmıyor en sonunda :) Üstelik bu bavulumun çekçeki (neden çekçek derler buna? başka ismi var mı acaba) de kırıldı, ucuna kalın bir kemer gibi birşey bağladım ve ancak onunla hareket ettirebiliyorum. Halimi düşünün, Hint fakiri gibi, hem kırık hem de sapı açılmayan bir bavul ile ortalıkta dolaşıyorum. Adama "tatile gelene kadar bir bavul al" gözüyle bakıyorlar :)
Diğer bavulum, gene kumaş, birçok kompartımanı ve içinde gözleri olan ve 1 hafta - 10 gunluk seyahatlerde kullanılabilecek bir cins (pek o kadar uzun gitmiyorum gerci). Aslında bu benim bile değil ama amcam geri almamakta ısrar ediyor, ben de kullanıyorum - başka amaçlar için :))
Son olarak gene kumaştan yapılmış ve piyasadaki en büyük ebatta bir başka bavulum var. Denedim, kıvrılınca sığıyorum içine :) 1) Elimdeki bavul çok eski oldugundan, 2) zaten aldıkların mevcut olana sığmayacağından 3)Amerika'dan bavul almayanı dövdüklerinden dolayı, bir Amerika seyahatinden almıştım. Delsey marka ve cidden cok uygun bir fiyata gelmişti.
Bu bavul merakı nerden çıktı derseniz: Yukarıda bahsettiğim gibi en sık kullandığımı çöpe atınca yeni bir tane arayışına girdim. Diğer yandan da geçen hafta İzmir'den dönerken obsesliğim tuttu ve kendi bavulumu beklerken diğerlerinin markalarına bakmaya başladım! 10 bavuldan 2si no name, 1 tanesi çeşitli marka (delsey, american tourist vb..) ve geri kalan hepsi Samsonite! -gene reklam almış gibi oldum; özellikle tahta kurusuna ev sahipliği için çöpe atmış oldugum mini bavuldan sonra; yeni, hafif ve 4 tekerlekli bir Samsonite a hayır demezdim ama gene reklam değil- Unutmayın, bavul almak ciddi bi iştir! Çok sık seyahate çıkmıyor olsanız dahi "aman ne de olsa az kullanacağım" deyip geçmeyin. Çekçeki bozuk, kendisi kırık mavi bavulumla çektiğim ızdıraptan biliyorum. Önümde patlayan, tekerleği kırılan, sapı kopan, yırtılan, birçok bavul gördüm; inanın iyi bir bavula yatırım yapmak, yarıyolda kalmanızı ve tatilinizi zehir etmenizi engeller!
Comments
Post a Comment