Kısa bir yolculuk hikayesi, Dalaman & Göcek - Şubat 2011
Bu benim yurtiçinde en kısa seyahat rekorum oldu! Aksam 7 ucagi ile Dalamana gittik. Uçak sanki Dalaman'a değil de Ingiltere'ye gidiyor. Nerdeyse Turk yok... Tipik bir şekilde rötarla kalkıp varmamız gereken zamanda kalktık -o zaman neden rötarlı kalkış zamanımız kalkış saati olmuyor bunu anlamıyorum-. Havalimanından çıkarken keşke bizi karşılayan biri olsa dedim -ne alaka di mi, kimseyi de tanımıyorum oralarda- Nitekim dualarım kabul oldu ve araba kiraladığımız şirketin görevlisi bizi karşıladı... Arabamıza binip, çakırlı çukurlu yollardan geçip Hilton Dalaman'a vardık. Otel kapalı, biz görelim diye satış müdürü gelmiş. Geniş bir arazide, çok hoş odalara, manzaraya, alanlara sahip. Her tarafa girip çıktıktan sonra 11'e doğru hapşırma ve öksürmeler arasında orada kalamayacağımız için, Göcek 'e doğru hareket ettik. Yıllardır hayalimde olan bir yer Göcek, bir türlü kısmet olmamıştı. Aslında gecenin bir köründe gittiğimiz için gene pek birşey göremedim. Bir tek de...