Çoluk Çocuk Sakız Adası - Mayıs 2012

Bir Cumartesi sabahı Çeşmeye feribot ve araç ile ulaştık. Ordan Estamos Travel aracılığı ile Erturk feribot şirketinden  Çeşmeden Sakız Adasına (Chios) gitmek üzere biletimizi aldık.
45 dk süren Üsküdar Beşiktaş motoru kılıklı motor ile adaya vardık ve ilk işimiz 25 Euro ‘ya limandan Hyundai jetz kiralamak oldu. Arabanın önü ve arkası yok resmen ama o kadar kolaylık sağlıyor ki, her yere park, rahat  manevra, hayatımızı kurtardı.
Limana yakın ve merkezdeki Chandrias otele 2 dk da vardık. Benim, diğer Yunan Adalarına benzerlik konusunda bir beklentim var ama etrafta sadece teenage ler var, sanki Yalova’da filan yazlık siteye geldik, biz en yaşlılarıyız düşünün. Biraz dolandık, tabii bu arada Sakız adasında olmanın getirdiği bir doğallık ile her yerde sakız dan yapılmış krem, sakızlı kahve, sakız macunu, şampuan vb..
Akşam bin saat arayarak Paraka adlı tavernaya gitmece, sasiki (cacık) ve saganakileri (sahanda muhtelif yiyecekler) lüplemece, tabii bu arada içeri bi girdik gene biz en yaşlısıyız, Allahtan gece ilerledi de diger Türkler geldi, yaş ortalaması arttı. 
Sabah 8de adanın görünümü


Ertesi sabah 8 de uyanınca adanın tadına varıyım dedim- 3 tur attım sahilde ve otele döndüm, über Yunan kahvaltımız (bizim Kürt böreği gibi pudralı ama içinden krema çıkan tatlı börek, bal ve yoğurt gibi)  sonunda minik arabamızla adayı keşfe başladık. Bu arada Yunanistan’da Pazar günü oldugu için her yer kapalı, kriz var çalışsanıza olduk. Çanak çömlek merkezi olan Armolia ya gidicez, benzinimiz yok, benzinci kapalı, gene Allahtan memleketimiz insanları var da yardım ettiler bize. Armolia dan Mavra adlı volkanik bir beach in oldugu alana gittik, pek bişi yok.
Mavra'da Mervecik
Pirgi ve ben
Ordan Pirgi adlı eski çağ kasabasına gittik. Daracık sokaklar, mozaikli binalar çok keyifliydi.Makalonis adlı, köy meydanındaki kahvede frappemizi içtik, mozaikli sokaklarda dolandık.
Ordan Mesta ya gittik, bir başka sürpriz. Ses duyuyoruz bir yerden, gene daracık labirent gibi sokaklardan, minik geçitlerden geçerek meydana geldik. Megersem o gün Türk Yunan Dostluk Günü mü turumu öyle bişi varmış, Yunan folklor ekibi techno versyonlu sirtaki yapıyordu.
Yunan Halk Dansları Ekibi
Dönerken neyimize gerek ana yol yerine denizi takip ettik, nasıl virajlı bir yol, allahtan araba minik, uçurum kenarından gidiyoruz, her köşede kuş yuvası ebatında haçlı minik evleri görünce (ölenlerin anısına!!) yusuf yusuf ilerledik. Bu arada deniz mükemmel gözüküyor, hava serin olduğu için biz giremedik ancak deniz mevsiminde giden arkadaşlarımız çok methettiler.  Meşakkatli bir yolculuktan sonra limana vardık, feribotla Çeşme’ye geri döndük ve dünya küçük dedik.
Yine de bence bir Yunan adası beklentisi ile gidilmemeli....

Comments

Popular posts from this blog

Ayvalık , Cunda - Temmuz 2011

Safranbolu, Kasım 2010

VAN minüt - Mart 2012