Japonya, Ekim 2006
Yanımdaki koltuktaki kokan yolcuya rağmen 12 saatlik konforlu yolculuk sonunda dinç bir şekilde Osaka’ya vardım. Uçakta karşımdaki hostes koltugunu açarak ayaklarımı uzatmamın hatta şaşılası bir şekilde uyumamın da dinçliğimde etkisi oldu. Annemin arkadaşının hiç tanımadığım ve Osaka’da okuyan kızı Pelin, beni havaalanında bıcır bıcır v e neşeli bir şekilde karşıladı. Havalanından otobüsle dönerken yolda, üstünde kalp işaretleri olan oteller dikkatimi çekti, meğersem bu “aşk otelleri” ndeki odalar “aşk yapmak” için kiralanıyormuş. Pelin’in tek odadan oluşan ve Toto markalı tuvaleti olan minnacık evine bavulumu bıraktık. Toto markalı tuvaletten bahis açılmışken, ismi ile müsemma bu klozetler Japonya’da çok yaygın (Tr de de satılıyor aslında), totoyu yıkayanı, ısıtanı, hatta pudralayanı filan mevcut. Metroya atladık ve oranın bir nevi Taksim’i sayılabilecek Namba’ya gittik. Etrafı dolaşıp, Japon mimarisine sahip binaları inceledim, 100 yen dükkanı na ve çeşitli başka mağazalara girip ç...