Bu yollara ayakkabı mı dayanır?
Bütün bir yaz boyunca şıpıdıklarını ayağından çıkartmamış ve dolayısıyla sonbaharın gelmesine ayakları isyan eden biri olarak, benim için en ideal yürüme ayakkabılarından bahsetmek istiyorum. En baştan söyliyim, kişisel tercihimdir, valla reklam almadım :) (Sevgili Aslin ve Yeliz, beni şimdiden affedin)
İlk sözüm bayanlara- yürümeyi becerseniz dahi kesinlikle ve kesinlikle topuklu ayakkabı ile yola çıkmayın (otobüs - havaalanı vb..) Yok bavul taşı, yok koştur, en başından ayaklara eziyeti yapmış olursunuz. Ben topuklu ayakkabılarla yürümeyi pek beceremediğimi itiraf etmeliyim. Buna rağmen iş için tek günlüğüne topuklu ayakkabı ile gittiğim bir Paris seyahatimin, Louvre müzesi önünde 2 saat taksi bulamadığım için yürüyüp, sonrasında da h limanında bomba ihbarı yüzünden?? ayakta saatlerce beklememden dolayi ne kadar eziyete dönüştüğünü, akabinde birkaç gün yürüyemediğimi halen unutabilmiş değilim.
Çok zorda kalmadıkça bot giymeyi de tercih etmiyorum. Araçta ayakları şişiriyor, kan dolaşımını engellediğinden. Uçaktada aynı şekilde, üstelik güvenlikten geçerken zorla çıkarttırmaları da cabası.
Seyahatin kendisine geldiğimizde ise, bir şehrin tadının yürüyerek çıkartılabileceğini, ancak o şekilde o ülkenin -kültürün tanınabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple de ya babet / şıpıdık gibi düz modelleri ya da lifestyle spor ayakkabılarını (gündüz gezerken özellikle) tercih ediyorum. Bu konuda beni en çok yoran, ayağımı vuran ve tabanımı ağrıtan "lifestyle" Nike ayakkabılar oldu. Adidas'ın da lifestyle modelleri taban ağrımasi konusunda bir tık daha iyi olsa da, gene de listede alt siralarda. Onitsuka Tiger ların klasik modelleri (pinpon için olan, sahteleri de satılanlar) eldiven gibi olduğu için ilk başta süper rahat geliyor ancak tabanı çok düşük olduğu için o da ağrı yapabiliyor. Bir de çorapla olmuyor bunlar. New Balance idare edebilir, tabanı daha kalın (eğer süet ise yagmurda nanay).
Ve all time favourite: Camper. İster klasik altı yuvarlak yuvarlak tabanlı olsun, ister düz tabanlı olsun ya da isterse önü açık vb olsun. cidden bu ayakkabılar tam olarak yürümek için yapılmış. Sanki ayakta birşey yok, bulutların üzerinde yaylanıyorsunuz. Yeşim ile Madrid'de buluştuğumuz 3 günlük seyahatin, sabah 9 dan akşam 24 e kadar yürüdüğümüz 2 gününde ilk gün Tiger, ikinci gün Camper giydim. İlk günden kaynaklı ayak sızlamasına rağmen ikinci gün performansım iyiydi :))
Keep on walking... dünya küçük!
İlk sözüm bayanlara- yürümeyi becerseniz dahi kesinlikle ve kesinlikle topuklu ayakkabı ile yola çıkmayın (otobüs - havaalanı vb..) Yok bavul taşı, yok koştur, en başından ayaklara eziyeti yapmış olursunuz. Ben topuklu ayakkabılarla yürümeyi pek beceremediğimi itiraf etmeliyim. Buna rağmen iş için tek günlüğüne topuklu ayakkabı ile gittiğim bir Paris seyahatimin, Louvre müzesi önünde 2 saat taksi bulamadığım için yürüyüp, sonrasında da h limanında bomba ihbarı yüzünden?? ayakta saatlerce beklememden dolayi ne kadar eziyete dönüştüğünü, akabinde birkaç gün yürüyemediğimi halen unutabilmiş değilim.
Çok zorda kalmadıkça bot giymeyi de tercih etmiyorum. Araçta ayakları şişiriyor, kan dolaşımını engellediğinden. Uçaktada aynı şekilde, üstelik güvenlikten geçerken zorla çıkarttırmaları da cabası.
Seyahatin kendisine geldiğimizde ise, bir şehrin tadının yürüyerek çıkartılabileceğini, ancak o şekilde o ülkenin -kültürün tanınabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple de ya babet / şıpıdık gibi düz modelleri ya da lifestyle spor ayakkabılarını (gündüz gezerken özellikle) tercih ediyorum. Bu konuda beni en çok yoran, ayağımı vuran ve tabanımı ağrıtan "lifestyle" Nike ayakkabılar oldu. Adidas'ın da lifestyle modelleri taban ağrımasi konusunda bir tık daha iyi olsa da, gene de listede alt siralarda. Onitsuka Tiger ların klasik modelleri (pinpon için olan, sahteleri de satılanlar) eldiven gibi olduğu için ilk başta süper rahat geliyor ancak tabanı çok düşük olduğu için o da ağrı yapabiliyor. Bir de çorapla olmuyor bunlar. New Balance idare edebilir, tabanı daha kalın (eğer süet ise yagmurda nanay).
Ve all time favourite: Camper. İster klasik altı yuvarlak yuvarlak tabanlı olsun, ister düz tabanlı olsun ya da isterse önü açık vb olsun. cidden bu ayakkabılar tam olarak yürümek için yapılmış. Sanki ayakta birşey yok, bulutların üzerinde yaylanıyorsunuz. Yeşim ile Madrid'de buluştuğumuz 3 günlük seyahatin, sabah 9 dan akşam 24 e kadar yürüdüğümüz 2 gününde ilk gün Tiger, ikinci gün Camper giydim. İlk günden kaynaklı ayak sızlamasına rağmen ikinci gün performansım iyiydi :))
Keep on walking... dünya küçük!
Comments
Post a Comment