Kasım ayının son seyahatini Karabük'e gerçekleştirdim. Bayramda gitmeyi düşündüğüm ama yandaş bulamadığım Safranbolu; iş için olmasaydı, aklıma gitmenin hiç gelmeyeceği Karabük'e bağlı. Basarak 4 saatte İstanbul'dan Karabük 'e vardık.Karabük Demir Çelik fabrikasının siyah dumanlarını geçip, virajlı, bol yeşillikli (yeşil olduğunu sabah görebildil gerçi) bir yoldan 15 dk da Safranbolu'ya gittik. Yörenin özelliği olan Safranbolu konaklarından birinde, Çeşmeli Konak'ta kaldık. 3 katlı, cumbalı, ahşap şirin bir konak. Girişte resepsyon, kahvaltı alanı gibi bir alan var. Odalar üst katlarda yer alıyor, ayakkabılarımızı çıkartıp gittik. Odam çok şeker, yöresel özelliklere uygun bir dekorasyonu var. Bavulu bırakıp, etrafı keşife koyulalım dedik. Otelimizden 10 adım aşağı doğru inince şehir meydanına geliyorsunuz. O kadar küçük ki (Polonezköy küçük demiştim, burası daha da küçük). Meydan da, Safranbolu'nun alamet-i farikası olan lokumcular ışıklı ve renkli v...
Comments
Post a Comment