Komşu komşu - Sofya, Mart 2019
50 dakikalık uçuşla Atina’dan Sofya’ya gel, günbatımıyla
uçaktan in. Taksi ile şehrin merkezindeki eski Sheraton, yeni Sofia Hotel
Balkan adlı hotelime geldik. Otel Rus esintili parlamento binasi mimarisinde ve
büyüklüğünde ve çok ihtişamlı. Her katta, sanırsam 18. yüzyıldandan kalma
dekorasyona sahip nerdeyse 100 oda var, o kadar büyük bir otel.
Check-in yaparken resepsiyondaki kadınla konuşuyorum,
kadın bu haftasonu resmi tatil, yarın trafik olmaz deyince ne tatiliymiş dedim,
kadın kemkum etti, dini bisey herhalde İngilizce kelimeyi bulamadı diye
düşündüm önce. Meğerse Bulgaristan’ın Osmanlı İsgalinden kurtuluşunu
kutluyorlarmış:) Gelmek için daha iyi bi haftasonu seçemezdim sanırım (gerçi
bir ay sonra aynısının Atina’da başıma geleceğini bilmiyordum o zaman).
Odaya girdim, ertesi sabah dönücem ve bir tam gün bile
kalmıyorum Sofya’da, iş patlamaz mı. Nerdeyse iki saat çıkamadım odadan dışarı,
neyse en sonunda bitti, attım kendimi sokağa.
Otel o kadar merkezi bi yerde ki.
Ayrıca etrafta bir sürü Camii, Klise, Adalet Sarayı vb gibi önemli yapılar var.
Otelin ekseninde dört başı mahmur bi o yana bi bu yana gittim:) Sonra Vitosha
Bulvarı adlı trafiğe kapalı ana caddeye geçtim. Ay nasıl güzel, hayat dolu.
Mağazalar ve kafeler, sokağın üzerinde restaurantlar, müzik çalan insanlar
filan çok sevdim. Bu arada ettafta bir sürü Casino olması dikkatimi çekti.
Sokakta geçirdiğim 2 saatte genel intibam görmüş geçirmiş, elegan ve hayattan
keyif almasını bilen yaşlı bir kadına benzettim Sofya’yı. Odaya dönüş ve dinlenmece.
Dubai ile 3 saat farkı olduğu için sabah 6’da uyan, 7de
kahvaltı ve gün gözüyle görülesi Klise, Parlamento binası, National Museum vb
herşeyin önünden geçtim. Son zamanlarda gittiğim en fotoğrafik şehir oldu.
Bu arada tam dünya küçük diyeceğim birşey; gezerken ETS
tur otobüsü gördüm, muhtemelen akşamdan Istanbul’dan otobüse binmişler ve
gezmeye başlamışlar.
Ordan haritayı bırakıp güzel gördüğüm sokaklarda kaybola
kaybola dolandım.
Ana caddeye çıktığımda bir gece önce gittiğim Vitosha
Bulvarı’na çıktım. Ordan otele yürüyüp, taksiye binerek havaalanına geldim.
Çok çok kısa kalmış olsam da, bu ziyaretim Sofya hakkındaki kafamdaki
köhne Doğu Avrupa şehri algısını bi nebze de olsa yıktı. Hatta biz neden hep
burun kıvırdık ve hiç gelmedik buraya diye bile düşündüm. İstanbul’da yaşasam
bir haftasonu için ideal bir destinasyon olabilir. Bir daha gelir miyim? Neden
olmasın, dünya küçük:)
Comments
Post a Comment