Derslerle dolu ada – Zanzibar, Mayis 2017


İş için Kenya'ya gideceğim, o kadar yol gitmişken öncesinde haftasonu Zanzibar'a gidiyim heyecanı yaptım. Dubai'den Tanzania'nın başkenti Dar Es Salaam'a uçtum. Havaalanında klima koymayı unutmuşlar, terden yapıştım. Bir de nasıl kalabalık, herkesin birbirinin önüne geçtiği pasaport kuyruğuna girdim, nasıl olsa Türklere vize yok diye rahatım. Sıra bana geldiğinde çirkin gerçekle karşılaştım ve gerisin geriye vize kuyruğuna girdim. İlk dersimi böylece aldım : Türkçe kaynaklara bakmak yerine gideceğin ülkenin sayfalarına bak. Allah'tan girişte vize alabiliyorsun, yoksa gerisin geriye gidicem. Uzun bir bekleme suresinden sonra, amca benden sonra gelenlerin vizelerini vermeye baslayip bana bir turlu sira gelmeyince ben bi huzursuzlandim. Bu arada DES’ten Zanzibar adasina gececegim uçağımın aynı havaalanından ama başka bir terminalden olduğunu öğrenince, uçağı kaçırıcam stresi başladı bu sefer. Ikinci ders: Aktarman varsa ayni havaalaninda mi check et. 
Vizeyi alır almaz bavulu kaptım hızlıca gidiyim derken bu sefer de çıkışta bavulları check ediyorlar, orda da bi vakit kaybedince, kazık yedeğimi bile bile vakit de kalmadığı için muhtemelen 3 usd tutacak mesafeye 10 usd verip taksiyle diğer terminale geçtim. Burası pir pir uçakların olduğu miniş bi terminal. Biletin çıktısını aldım ama benim havayolunu bulamıyorlar. Bi çocuk sağolsun yardım etti, bozuk param da yoktu die bişi veremedim, yüzsüzce her para çeşidi olur dedi napıcaksa. Sonrası da bütün seyahat boyunca zorla yardım edip zorla para istedi birileri. Ders 3: Aktarma yapcagin havayolunun tam ismini ogren.


Pir pir uçağımıza bindik, ben havalı bi şekilde en önde oturdum, pilot 30 dakikalık yolculuk boyunca cir cir telefonda konustu. Indim, internetten ayarladığım ve beni kazıklamaması için dua ettiğim turizm acentesi Juma adlı rehberi göndermiş beni karşılamaya. Adami gorunce bi rahatladım, Juma yolun 1,5 saat süreceğini ve otelin adanın en güzel kısmında olduğunu söyledi. Aslında otelin konumuna bakmıştım seçerken ama iyi konum kötü konum araştırması yapmamıştım. Ders 4: Sectigin otelin konumuna bak. Bir ders daha oldu ama bu konuda şanslıydım. Yollar fena değil, heryer yemyeşil, hindistan cevizi ve mango ağaçları heryerde. Juma Türk olduğumu öğrenince gecenlerde Cumhurbaşkanınız geldi dedi ve muhabbet bi şekilde Feto'ye bile uzandı. Burda Feza diye bi okul varmış, orda okuyan yerli bi adam İzmir'e gitmiş universiteye, orda Türk bi kızla tanışmış, evlenmişler, kadın da buraya yerleşmiş ve İzmir adlı eczane zincirleri varmış. Nitekim karşımıza 2-3 tane çıktı ve Türkçe 'eczane' kelimesini vitrinde görmek pek bi ilginç oldu. Diğer yandan ertesi gün de 'bilmem ne çeşmesi, 'xx camii açılışı' gibi Türkçe tabelalar karşıma çıkıp durdu.

Hava karardi ve yollarda isik yok, Juma hem anlatıyor hem de karanlıkta yarasa gibi araba kullanmaya çalışıyor. Adada 1,5 milyon kişi yaşıyormuş, ilk İranlılar gelmiş, hatta Freddy Mercury'de İranlıymış, ailesi ile küçükken bir süre burada yaşamış, asıl adı Farouk muş. Nungwi semtine geldiğimizde bi anda otoban ya da asfalt yol sona erdi ve böbrek taşı düşürtecek kadar çukurlu bir yoldan 15 dakika gittik.
Puanlarimla reserve ettigim Double Tree Oteli’ne varinca ne hikmetse ve anlamsız bi şekilde otelin Genel Müdürü karşıladı beni?? Bir de Double Tree otelinde adetmis, her gelen misafire kayit esnasinda sicak ve cikolata parcacikli kurabiye ikram ediyorlarmis, cok keyifli oldu.
Odayi balayi odasi gibi suslemisler, bi gulme tuttu. Yataktaki gul parcaciklarini atip, uzun yolculuk sonrasi dinlemeye calistim. Yemek sonrasi sahilde kitap, dus ve uyku. Bu arada otelin etrafinda hiçbirşey yok, sadece otelin iki restaurantı var yanyana ve bir tanesinde bisi yok, diğerinde de bayık bi amca canlı müzik yapıyor.

Bir gece once o kadar erken yatinca doğal olarak 7:30ta kalk, dolaş, foto çekve kahvaltı yap. 9'da Juma geldi aldı ve ben gene rahatladim, nedense hep bir kaziklanicam hissiyatim oldu bu seyahatte. Hedefimiz Stone Town adını verdikleri şehrin merkezi ve eski kısmı. Yollar aynı bozuklukta, hani bi Kapalı çarşı ortamı filan beklemeyin, cidden kaldirim taslarindan olusan tarihi sokaklarda dolastik. Bu arada benim ayagimda nedense sipidik terlik var, yerler biraz pis ve o yollar icin ideal ayakkabi o diil… yanımda olmasına rağmen neden spor ayakkabı giymedim bilmiyorum ama bi salaklık oldu. Ders 5: Sehir turunda sipidik giyme.

Burası ozellikle kapıları ile meşhurmuş, Arap modeli kapılar, fillerden koruması için koca vidaları olan başka model kapılar en ilginc lanlari idi. Bu arada İranlilardan sonra Portekizliler işgal etmiş Zanzibar'i, yereller Oman ile işbirliği yapıp kurtarmışlar adayı ama bu sefer de köle ticareti tavan yapmış.
Pazaryeri gibi kaotik bir yerden geçtikten sonra, köle ticareti müzesine gittik. Fotolarla kölelerin nerde toplandığını, nasıl seçildiklerini, hangi zorlu şartlar altında yaşadıklarını anlatmışlar. Ordan kölelerin yaşadığı basık ve havasız/ penceresiz bir odaya girdik ruhum daraldı, kötüyüz insan ırkı kötü bildiğin. İngiliz hükumetinin baskısıyla kölelik sona erdiğinde de çileleri bitmemiş çünkü ne yaşayacak yerleri varmış, ne okuma yazma biliyorlarmış, topluma adapte olmakta zorluk çekmişler.
Ordan sırasıyla Saray Müzesi adını verdikleri, sultanlarının yaşadığı saraya, Freddy Mercury isimli bara, yaşadığı eve ve ordan da arabayla 1,5 saat yol giderek otele döndüm.


Bu arada da Juma birgün önce de anlattı, Mart-Mayıs yağışlı sezonmuş, öyle çok yağmış ki, sel olmuş, yerlerde göl öbekleri var zaten ve nitekim ufaktan yağmur başladı, Allah'tan turun bitimine yaklaşmış ve Juma yanında bi şemsiye getirmişti.
Otele döndüm, hava serin, plajda kimse yok, internette vakit geçirirken bi anda hava güzelleşti, kendimi plaj attım ama gelgit kapsamında sular çekilmişti, girmedim denize, onun yerine kitap okudum.

Etrafta herkes çift, bi ben tek’im bir de yan komşum olan iki yaşlı teyze. Maldivler, Mauritius'a filan bu yüzden erkek arkadasim ya da kocam olmadan gitmemekte diretiyorum, ders almadım ama dediğim doğru çıktı.
Bu arada otel cok kompakt, iki katlı oda blokları yapmışlar ve heryerine 5 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Genel Müdürün hediyesi 15 dakikalık masaj sonrası odaya geldim, dinlendim ve bir başka hediye olan akşam yemeğine gittim. Akşam 8 oldu ve yapılabilecek herşey bitti. Ben de odada kitabımı okudum.
Gece bu sefer çok rahat uyudum hatta neden serin diil diye bile düşündüm. Sabaha anyayı konyayı gördüm. Kalktığımda bütün gün sürecek bir yağmur vardı. Ders 6: Gittigin yerin mevsim durumuna bak.
Resmen kahvaltıya gitmek icin resepsiyondan şemsiye getirmelerini rica ettim. Otelde yapacak pek aktivite olmadığı icin yağmurda denize giriyim bari filn dedim güvenlik izin vermedi. Bitmeyen yağmur yapmışlar, ben de internet, kitap derken saati 1 ettim. Check out yaparken şans eseri otelde kalan ve dönüş yoluna geçecek olan Turk bir kiz bir erkekle tanıştım, patavatsızca balayında mısınız bile dedim :) Meğersem Dar' da yaşıyorlarmış ve Ateşe lermiş. Tanzanya'da çok hijyen bir hayat yaşadıklarını, çok fazla yapacak birşey olmadığını vb anlattılar. 1:30 gibi Juma geldi ve çamur göllerinden geçerek havaalanına vardık.

Havaalanının uluslararası havaalanı olduğuna bin şahit gerek, sanırım hayatımda bu kadar kötü ve iptidai bir havalimanı görmedim. Bir kere yağmur gök delecek gibi yağıyor, tavan o kadar ince ki yağmur dışında birşey duymak imkansız. Tavandan bütün sular yerlere akmış, sanırım o yüzden de x-ray bozulmuş, elleriyle bütün çantayı kontrol etti, cüzdanımı bile açtı anlamsızca.
Sonra bekleme alanı demeye bin şahit bir yerde oturdum ve Hakuna Mattata (no prob anlamında burda sıkça kullanılan bir terim) diyerek uçağımı beklemeye konuldum. Bu sirada tavandan su akiyormus ama farkinda bile diilim ve kocaman cantamda bula bula pasaportumu bulmus, Kenya’da adama verdigimde pasaport tamamen islakti ve polisin `e bu islak` derkenki yuz ifadesini gormeniz lazimdi. Ders 7: Pasaportunu korunakli bir yerde sakla.
 
Seyahat konusunda bu kadar tecrubeli olmama ragmen bu kadar acemi davrandigim ve bu kadar ders aldigim baska bir seyahatim olmadi sanirim. Tek gitmeyecekseniz ve daha iyi bir mevsimde gidecekseniz Zanzibar’i tavsiye ederim, kim bilir belki ben de gunun birinde tekrar giderim! Ne de olsa Dunya Kucuk!

Comments

  1. Titanium teeth k9 | TITaniumArts.com
    TitaniumArts.com are proud columbia titanium pants to present a complete mens titanium rings set of titanium knee replacement new metal teeth in the 2018 ford ecosport titanium form of the most flawless stainless steel plate in a titanium rod in femur complications piece of titanium metal.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog

Yeni başlayanlar için Vietnam, Kasım 2016

Dubai Istanbul hattında Viyana çıkartması- 12 Temmuz 2020

Enerjik Alexandroupolis - Temmuz 2011