İzmir'de bir İstanbullu - Aralık 2010
45 dakika uçağın içerisinde bekletilip, randevumuza geç kalıcaz diye panik yaşayarak vardık İzmir'e. Oysa şaşırtıcı bir şekilde 20 dk da varacağımız yere ulaştık. Milyon kere geldiğim İzmir, yine farklı yönlerini gösterdi bu seyahatte. Hava kendini Eylül sanıyor, toplantı aralarında deniz kenarında güneş banyosu yapıyoruz resmen. Geç yenen afilli bir köy kahvaltısından sonra ( Kordon'da Şamdan) . Kır kahvaltısını boşverin, direk gözleme ve omlet söyleyin), nerdeyse zigzag çizerek, sürekli 5 dklık mesafelerde bir ileri bir geri gidiyoruz diğer toplantılara. Trafik hiç yok. Bu esnada Cumhuriyet Meydanı'ndaki protesto gözümüze çarpıyor; "Hayvan hakları" ile ilgili dövizleri görüyoruz. Zaten bence İzmir çoktan girmiş Avrupa Birliğine, 3 günde 3 protesto, diğerleri "Arabadan in, bisiklete bin" çığlıkları ile bisikletli çevrecilerinki ve AKP li herifi protesto etmek için gene Cumhuriyet Meydanı'nda buluşanlar. Medeniyete hoşgeldiniz! Bir de neden herke...